Burada, kalbiniz ve kalp hastalıklarına
yakalanma riskinizi arttıran faktörler hakkında en detaylı bilgiye
ulaşabileceksiniz. Daha da önemlisi, size, sağlıklı bir kalp için
faydalı tavsiyelerde bulunacağız!
Kalbinize dikkat edinSağlığınız
ve formunuz için yapabileceğiniz en doğru işlerden biri, kalbinize iyi
bakmak olacaktır. Sağlıklı bir kalp, sadece kalp hastalıklarından
korunmak için değil, ayrıca şimdi ve ileriki yaşlarınızda hayatın
tadını çıkarmak için yeterli enerjiye sahip olmanız açısından da
gereklidir.
KalbimizKalbimiz, vücudumuza kan
pompalamakla sorumlu yaşamsal bir organımızdır. Dokulara oksijen ve
besin taşıyarak vücudun işlevlerini sürdürebilmesini sağlar. Dahası,
karbondioksit gibi atık ürünleri de uzaklaştırır. Her gün kalbimiz
yaklaşık 100,000 kez çarpar! Tüm bu işleri gerçekleştirebilmek için
kalbimizin de oksijen ve besine ihtiyacı vardır. Kalbimizi çevreleyen
damarlar olan koroner arterler, kalp kaslarına oksijen ve besin
iletimini sağlarlar. Kan akışı sınırlandırıldığında, göğüs ağrıları
(anjin) ortaya çıkabilir. Kan akışı ciddi ölçüde azaldığında veya
tamamen kesildiğinde, kalp krizi meydana gelebilir.
Kimler kalp hastalığına yakalanır? Herkes
kalp hastalıklarına yakalanabilir, fakat riski arttıran birçok faktör
(risk faktörleri) bulunmaktadır. Sigara, hareketsizlik, sağlıksız
beslenme, stres, yüksek kolesterol düzeyleri, fazla kilolar, şeker
hastalığı, yaş, cinsiyet ve genetik faktörler, kalp hastalığına
yakalanma riskini arttırabilir. Sahip olduğunuz risk faktörleri
arttıkça, kalp hastalığına yakalanma riskiniz de artacaktır. Risk
faktörlerinden bazıları, örneğin artan yaş, değiştirilemeyecekken,
birçoğuna müdahale edilebilir. Bu faktörlerden mümkün olduğunca çoğunu
kontrol altına alabilmek gerekmektedir.
Değiştiremeyeceğimiz risk faktörleriYaşKalp
hastalığına yakalanma riski, artan yaş ile birlikte artmaktadır. Bir
erkek birey 45 yaşına eriştiğinde, kalp krizi riski hızla artmaya
başlar. Bu risk, daha da yaşlandıkça artmaya devam eder. Kadınlar için
risk, menopozdan sonra artmaya başlar. Yaşla birlikte artan kan basıncı
da birçok gelişmiş ülkede bireylerin kalp hastalığına yakalanma riskini
yükseltir.
Cinsiyet
Erkeklerin kalp krizi geçirme
riski kadınlara göre daha fazladır ve daha erken yaşlarda kalp krizi
geçirebilirler. Kadınlarda kalp hastalıklarına çoğunlukla menopozdan
sonra rastlanır ve risk yine yaşla beraber artar. Erkeklerde kalp
krizinden kaynaklanan ölümlerin oranı kadınlara göre daha yüksek olsa
da, kalp krizleri her iki cins için de birincil ölüm nedenidir.
Genetik faktörler
Genetik
faktörler, kalp hastalıklarının oluşumunda önemli rol oynar. Kalp
hastası bireylerin çocuklarının da ileriki yaşlarda kalp hastalığına
yakalanma riskleri yüksektir. Örneğin, şeker hastalığı, hipertansiyon
ve yüksek kolesterol gibi risk faktörleri genetik komponentler
içermektedir, bu da ailenizde görülmüş olduğu anlamına gelir. Kalp
hastalıkları açısından kabarık bir aile kaydına sahip olan bireylerde
bir veya birkaç risk faktörü birden mevcuttur.
Değiştirebileceğimiz risk faktörleri Sigara, hareketsizlik, sağlıksız beslenme ve stres,
değiştirebileceğimiz risk faktörleridir. Bu faktörleri, fazla kilolar
veya obezite, yüksek tansiyon, şeker hastalığı ve yüksek kolesterol
düzeylerine sebep olabilecekleri için, kontrol altında tutmak
gereklidir. Sahip olduğunuz risk faktörleri arttıkça, kalp hastalığına
yakalanma riskiniz de artmaktadır. Bu yüzden, sigarayı bırakarak,
hareketlenerek, sağlıklı beslenerek ve rahatlayarak riskinizi
azaltmanız çok önemlidir. Aşağıdaki tavsiyeler kalbinize iyi bakmanıza yardımcı olacaktır.
Unutmayın, herşeyi birden değiştirmeye çalışmayın; küçük ama emin
adımlarda ilerlemelisiniz!
Faydalı tavsiyelerYaşam biçimi faktörleri
- Sigarayı bırakın
- Rahatlamaya ve hayatın tadını çıkarmaya zaman ayırarak stresle başetmenin yeni yollarını keşfedin
- Daha
hareketli olun – her gün 30 dakikalık fiziksel aktiviteyi hedefleyin
(bu süreç, üç adet 10’ar dakikalık seanslardan oluşabilir).
- Sağlıklı bir kiloyu korumaya çalışın.
Sağlıklı beslenme
- Daha
az hayvansal (doymuş) yağ tüketin. İnce kesilmiş et dilimlerini tercih
edin. Etten görebildiğiniz yağları ve tavuğun derisini ayırın.
- Daha az hazır bisküvi, pastane ürünü ve kek tüketin.
- Doymamış
yağ oranı yüksek yağları kullanmaya özen gösterin. Yemek pişirirken,
katı yağlar yerine, ayçiçek yağı, mısırözü veya zeytinyağı gibi
bitkisel yağları tercih edin. Bu yağları ayrıca salatalarınıza sos
olarak da kullanabilirsiniz.
- Yağsız veya yarım yağlı süt, az yağlı yoğurt, ve az yağlı peynir gibi, düşük yağ içeren günlük ürünleri tercih edin.
- Düzenli
olarak balık yiyin. Haftada en az bir kez yağlı balık (örneğin somon,
sardalya, ton – konserve şeklinde de olabilir) tüketmeye özen gösterin.
- Bol
bol meyve, sebze ve baklagil tüketin (mercimek ve fasulye gibi). Günde
toplam en az 5 porsiyon tüketin. Bir porsiyon, 2-3 kaşık sebze, bir
adet meyve (mesela bir muz) veya 2-3 adet küçük boy meyve (örneğin
erik), 1 küçük kase meyve salatası, veya bir bardak taze sıkılmış meyve
suyuna denktir.
- Makarna, pirinç, ekmek, buğday, patates ve
mısır gevreğinden oluşan nişastalı yiyecekleri, öğünlerinizde düzenli
olarak tüketin. Tam buğday ekmek gibi işlenmemiş karbonhidratları
tercih etmeye özen gösterin.
- Diş çürümelerine de neden
olduklarından, daha az şeker ve şekerli yiyecek tüketin. Şekeri tamamen
kesmemeli, fakat küçük miktarlarda tüketmeye özen göstermelisiniz.
Şekersiz içecekleri tercih edip, daha az şeker, çikolata ve puding
tüketmeli, ve yiyecek ve içeceklerinize şeker eklemekten mümkün
olduğunca kaçınmalı veya şeker yerine tatlandırıcıları kullanmalısınız.
- Günde
1,5 litre sıvı almayı hedefleyin. Su tüketiminizi arttırın ve ayrıca
meyve suyu ve süt de için. Alkolü çok kaçırmayın, ölçülü tüketin. Bu
ölçü, kadınlarda günde bir birim, erkeklerde ise iki birimi
geçmemelidir.
- İşlenmiş et, peynir ve aburcuburlar gibi fazla
tuzlu yiyeceklerden kaçının ve yemek pişirirken veya sofrada yemeğe
eklediğiniz tuz miktarını azaltın. Yemeklerinize tat vermesi için tuz
yerine baharatlardan faydalanın.
- Sağlıklı bir seviyeyi koruyabilmek için, kan basıncınızı düzenli olarak kontrol ettirin.
- Daha fazla bilgi ve öneri için doktor veya diyetisyeninize danışın.
![as](/users/4011/17/66/45/smiles/490797.gif)